Pakistan'dan güçlü bir kadın lösemiyle savaşıyor

Pakistan'dan güçlü bir kadın lösemiyle savaşıyor

Güçlü bir kadın var, adı Zeyneb. 26 yaşında ve Pakistan'dan geliyor. Neden onun güçlü olduğunu söylüyorum? İşte onun hikayesi.

Harika bir düğün her kadının hayalidir ve sevdiği adamla evlenecekti. Her şey mükemmeldi ve herkes düğün hazırlıklarıyla meşguldü. Ve aniden işler değişti. Düğün gününden sadece 10 gün önce ateşi çıktı ve midesinde rahatsızlık hissetti. Hastaneye geldiğinde her şeyin normale döneceğini, doktorun ona ilaç verip dikkatli olmasını söyleyeceğini, sonra geri dönüp düğününün tadını çıkarabileceğini düşünmüş.

Ancak bu sefer doktor ciddiydi ve ona lösemi teşhisi konduğunu söyledi. Lösemi hastası olduğunu ilk öğrendiğinde güçlü ve sabırlıydı. “Düğünümün tadını çıkaramadığım için biraz üzüldüm çünkü görüyorsunuz ki bu düğün günümden sadece 10 gün önce gerçekleşti. Ama çok mutluydum ve bana böylesine güzel bir ilişki bahşettiği için Tanrı'ya şükrederek aynı gün evlendim.” Bana öyle söyledi.

“Bölgedeki hastanede doktor bana sadece 1 aylık ömrümün kaldığını söyledi ama ben, aile bireylerim ve eşim gibi pes etmedim. Beni asla yarı yolda bırakmadılar ve bana lösemiyle mücadele etme gücü verdiler. Ailemin yanı sıra tedavime katkıda bulunan kuruluşa da teşekkür etmek istiyorum. Pakistan'da günlük yaşam için gerekli işleri yapan vasat bir aileye mensubuyuz. Bu kadar büyük bir meblağı ödememiz mümkün değildi. Ama Allah elinden tuttuğunda yardım için birini gönderir. Ve bu örgütün adı Bahria Kasabası Pakistan'dır.

Yerel bir hastanede iki tur kemoterapi gördükten sonra daha ileri tedavi için Lu Daopei Hastanesine geldi. Hastanenin Uluslararası merkezinin yardımıyla tedavisi sorunsuz geçti. Artık ameliyatı başarılı oldu, iki ay sonra ülkesine dönüp yeni bir hayata sahip olabilecek.

Diğer lösemi hastalarına şunu söylemek istiyor: “Hayatımızın her anını son anımızmış gibi yaşamalı ve dolu dolu yaşamalıyız. Hepimiz eninde sonunda bir gün öleceğimizi biliyoruz, ne zaman olacağını Tanrı bilir. O halde her yeni günü bir öncekinden daha hayırlı kıl ve daima nefsini tatmin edecek bir iyilik yapma telaşında ol ve içindeki kötülüğü atlamaya çalış. Ve en önemlisi: Asla umudunuzu kaybetmeyin.”